Türk Kahvesi'ne Dair

Türk Kahvesi'ne Dair

İzmitli yazar ve kahve üstadı Uğur Ünal, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Gününde ‘Türk Kahvesine Dair’ adlı kitabını yazarak kültürümüze anlamlı bir hediye verdi

500 yılı aşkın bir geçmişi olan Osmanlı Devleti’nin Yemen’i fethetmesiyle önce Türkiye coğrafyasıyla ve ardından da dünya ile buluşan kahve bitkisi, Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak marka değeri ile dünya çapında ‘Türk Kahvesi’ adıyla anılıyor. Daha sonra bundan geliştirilen filtre kahveler ve çeşitli varyasyonlarıyla kahve artık dünya çapında bir yaşam biçimi haline gelmiş oldu.

İzmitli yazar ve kahve üstadı Uğur Ünal da Kocaeli’nin önemli yayınevlerinden olan Melekler Yayıncılık’tan yayınlanan Türk Kahvesine Dair’ adlı eseriyle kahvenin 500 yıllık öyküsünü okurlarla buluşturdu.

5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Gününde okuyucusuyla buluşarak anlamlı bir kültürel olaya da tanıklık eden eserde kahve bitkisinin keşfinden, Anadolu’ya gelişine, başta İstanbul olmak üzere Türk coğrafyasında yaygınlaşmasına, Türk kahve ve ardından kahvehane kültürünün oluşmasına ve buradan da savaşlarla Avrupa’ya taşınmasına kadar pek çok ilginç bilgiyi bulacaksınız...

Bugün dünyanın en yaygın içeceklerinin başında gelen Türk Kahvesi’nin, UNESCO tarafından tescillenmesinin hikâyesinin yanı sıra kısa bilgi notlarıyla da kahve hakkında dünya çapında pek de bilinmeyen ilginç özelliklerini öğreneceksiniz.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan eserin yazarı Uğur Ünal, “Kahve, insanın kendine ayırdığı sessiz bir andır. Bir cezvede ağır ağır pişerken zamanı da demler; dumanı, geçmişin kokusunu bugüne taşır.

Bu kitapta, Karasalihoğlu Ailesi’nin asırlardan gelen tecrübesini; bir fincan Türk kahvesinin içinde saklı olan beş asırlık bir hikâye ile birlikte, izini sürdük.

Saraydan sokağa, kahvehaneden eve, meddahın dilinden şairin kalemine, kadın zarafetinden bilimsel meraka kadar uzanan bir yolculuğu kaleme aldık

Kahvenin serüveni, yalnızca bir içeceğin tarihi değildir. O, toplumsal belleğin, misafirperverliğin ve dostluğun kokusudur. Bir fincan kahveyle başlayan sohbet, bazen bir dostluğu, bazen bir fikri, bazen de bir medeniyeti yeşertmiştir.

Biz de Melekler Yayıncılık’tan yayınlanan Türk Kahvesi’ne Dair adlı kitabımızla Osmanlı’dan Avrupa’ya uzanan bu kokulu yolu, aslında insanın kendini anlamaya çalıştığı bir yol olarak tasvir ettik” diyerek tanımladı.